dinle

Dengbêjler

Modern dönem ile antik çağ arasında bir bellek işlevi gören gönümüzün Homerosları diyebileceğimiz destan anlatıcılarıdır, Dengbêjler. Bu anlatım biçimi yazıya dayanmadığı için sözlü gelenekle nesillerden nesillere aktarılmıştır. Medeniyetler, inançlar, çağlar değişmesine rağmen Dengbêjlik geleneği, söylenen kilam ve stranların içeriği değişse de gönümüze kadar capcanlı bir şekilde aşkları, kahramanlıkları, tarihi olayları, yasları ve düğünleri harman ederek süregelmiştir. Diyarbakır bu anlamda en iyi dengbêjlerin kendini kabul ettirmek için gelip sahne aldığı bir merkez olmuştur. Dengbêj evinde dengbêjler elini kulağına yasladı mı dinleyiciler uzun bir aşk/kahramanlık destanının içinde bulur kendini. 

Velime Geceleri

Velime Gecelerinin Diyarbakır musikisi içerisinde önemli bir eğlence, paylaşım, sosyal yardımlaşma amacıyla yapıldığı herkesçe bilinmektedir. Günümüzde halen birçok mekânda bu etkinlikler keyifle takip edilmekte, kente gelen ziyaretçileri keyifle eğlendirmektedir.

Karpuz Festivali

Diyarbakır Karpuzu sadece bir karpuz hikayesi değildir. Diyarbakır Karpuzu aynı zamanda güvercinlerin, Dicle Nehrinin, aşıkların, gençler ve çocukların, müzisyenlerin hikayesidir. Diyarbakır Karpuzu tarih boyunca Boranhanelerde toplanan güvercin gübresi ile yetiştirilen endemik ve büyük karpuzlardır. Bu karpuzlar Eylül ayında hasad edilirken Hevsel Bahçelerin de düzenlenen şenliklerde aynı zamanda Çayda Çıra etkinliğinin ana parçası olurlardı. İçi keyifle yenen karpuzun kapuna nebati yağlar ve yapraklar doldurulduktan sonra içine ateş konarak Dicle Nehrine salınmışlardır. Salınan bu karpuz kapuklarındaki ateş akşamdan sabaha nehrin üzerinde muhteşem görüntülerle şenliklere devam edilirdi. Bu şenliklerde evlenecek çocuklarına damat ve gelin bakanlar, aşıklar, çocuklar kentin dört bir yanında hem karpuzun tadını çıkarırken diğer yandan sonbahara hazırlanan kentte son büyük buluşmalarını gerçekleştiriyorlardı.